Tuesday, July 31, 2012

kurdele işi bohça ve havlu kenarları












dantelli nevresim takimi

Turkuaz Nevresim Takımı Örnekleri
Turkuaz çok güzel ve gösterişli bir renk. Nerede olursa olsun kendini hemen belli ediyor. Bu takımda şahane bir şey oldu. Saraylım yaptığım işlere hiç karışmadığı ve zevkini de iyi bildiğim için, çok rahat çalışarak onun çeyizi için farklı tasarımlar yaptım. Bu takımda onlardan.
Turkuaz patiska kumaşı ayrı, beyazı ayrı pikolayıp birleştirerek çalıştım.
Nevresiminde de aynı olayı yaptım. Turkuaz kumaşı pikoladım temizledim öyle danteli sarıp bandını yaptım. Orjinal, hoş bir takım oldu dantelli nevresim takimi
Allah bahtını açık eylesin inşAllah.dantelli nevresim takimidantelli nevresim takimi









dantelli nevresim takimi ile alakali benzer icerik

ar havlu dantelleri

bu örnek de Işılay ın bana gönderdiği resimlerden biri.ben çok beğendim ve sipariş verdim




ar damat havlu

Damat havlusu olarak örebileceğiniz ağır ve şık bir model simli iple çiçeklerin üzerinden tığlanarak




afyon havlu kenarlar




afbeelding havlukenari

Havlu Kenarı Dantel Örnekleri ‘ni büyütmek için resmin üzerine tıklayınız havlu kenarları,havlu kenar dantelleri,havlu




afbeelding havlu

Dit betekent dat wij als één van de weinigen voldoen aan alle door de




aklamal t ii havlu kenar

resimlerin büyük hali için resmin üstüne tıklayın harika tam çeyizlik süper havlu kenarı örnekleri




aklamal sk ine havlu kenarlar

DERYA BAYKAL SIK İĞNE İLE YAPILMIŞ ÖRGÜ OYUNCAK MODELLERİ




aklamal ine oyas havlu rnekleri

Yine iğne oyası demeyenler için yeni bir örnek daha…. Uzaktan Geçenlerde de başka rengini




aklamal havlu kenar yapl

SELANİK ÖRGÜSÜ Selanik Örgü Video 1 Video Örme Tarifi 1 ÖRÜMCEK TEKNİĞİ Örgü Teknigi







Popular Articles:
  • çeyizlik nevresim
  • ara dantelli nevresim
  • çeyizlik dantelli nevresim takımları
  • fransız dantelli nevresim takımları

ETLİ MAKLUBE YEMEĞİ

Kimileri Karnını sadece Doyurmak için yer,Kimileride benim gibi Yediği yemekten haz alır:). Aman bu bayan şişmanmı demeyin :) bakın yukardaki menüde ben kimim diye bir menü var ordan görebilirsiniz beni:). Ama yemek yapmayı ve yemeyi, değişik kültürlerin lezzetlerini tatmayı, yemeklerini yapmayı çok severim.Bu yemekte benim daha önce yemediğim ve hiç yapmadığım bir yemek.Ramazan ayında bir İftar yemeği için bu yemeği yapıcam mutlaka .Etli Maklube Yemeği Mardin Yöresine Ait Tepsi içerisinde sunulan bir yöresel yemek türüdür.Bu Yemeği Nerenin yemeği olduğunu çok merak eden ve bilmiyen çok insan vardır.Merak edenlere duyrulur:)


etli-maklube-yemegi


Etli Maklube
Malzemeler:
500 gram kuşbaşı et
2 su bardağı pirinç
2 adet patates
2 adet havuç
1 çay bardağı bezelye
2 yemek kaşığı tereyağı
Karabiber,tuz
Hazırlanış:


Derin bir tencerede etlerin üzerine sıcak su ilave edin .Suyunu çekene kadar etleri pişirin.Daha sonra bir kaşık tereyağımızı ilave edin ve eti güzelce kavurun.Etlerin yarısını tencereden çıkarınız.Yıkadığınız pirincin yarısını tencerenin içine ekleyin ve etin yarısını üzerine ilave edin.Halka halka patatesleri kesip kızartınız.Bu kızarttığınız patatesleri ayrıca bezelye ve havucu küp küp doğrayıp ekleyiniz.Sonrada üzerine kalan pirinci dökerek düzeltin. Pirinçlerin üzerine 1 yemek kaşığı tereyağınızı minik parçalara ayırarak koyun.Tuzu ekleyin.Pirinçlerin üzerini bir parmağı geçecek kadar sıcak suyu ilave ettikten sonra kapağını kapatın.Karıştırmadan kısık ateşte pişiriniz. Pilav suyunu çektikten sonra bir tepsinin ortasına etler üst kısımda kalacak şekilde tencereyi çevirin.Pilavın etrafını isteğinize göre hazırlamış olduğunuz salata ve yoğurt ile süsleyin. Biz resimdeki gibi süsledik siz de kendi zevkinize göre servis yapabilirsiniz. Etli maklube hazır.



Bu Sayfayı YazdırBenzer İçerikler:

Saturday, July 28, 2012

2012 Kız Çocuk Bayramlık Kıyafetleri

Sponsorlu Bağlantilar


Ramazan ayının ilk haftasını geride bıraktık. 3 Hafta sonra Ramazan Bayramına gireceğiz. 2012 Ramazan Bayramı öncesi kız çocuklarını farklı bir telaş sardı. Ramazan Bayramında ne giyeceğim. Sizinde çocuğunuz aynı dertten muzdaripse doğru adrestesiniz.


2012 Ramazan Bayramı öncesi kız çocuklar için yazlık elbise modellerini bu başlık altında derledik. Birbirinden renkli cıvıl cıvıl kız çocuğu kıyafet seçenekleri burada. Burada modeli beğenin sonra doğru mağazaya alışverişe.


İşte 2012 Kız Çocuk Bayramlık Elbise Modelleri;












Sponsor Bağlantı

Friday, July 27, 2012

Mother and Child Hospital Akure: Beyond a national treasure



Despite recent medical and pharmaceutical advances, over 1500 women still die daily from pregnancy or complications related to childbirth. The statistics are even worse for children, 22,000 of whom die daily before their fifth birthday, 41 per cent occurring during the neonatal period, that is, the first 28 days of life. The bad news for developing countries is that at least 98 per cent of these deaths occur in them. Africa is the worst culprit, with Nigeria leading the way. For years, Nigeria's global ranking in maternal and infantile mortalities has hovered between second and fifth positions.

The reasons are not far-fetched: Far too many pregnant mothers reel in poverty, illiteracy, poor nutrition, and poor sanitation, while governments provide inadequate health care and health education owing to ineffectual leadership, poor governance, and corruption. These factors increase delays in seeking, accessing, reaching, and referring care, which eventually lead to deaths from preventable and treatable conditions.



In 2000, world leaders established Millennium Development Goals 4 and 5 for reducing child and maternal mortality rates to one-third of their 1990 levels and set 2015 as the target. But according to various studies, the slowest improvements have occurred in Africa as a whole and Nigeria in particular. This is confirmed by a recent study, sponsored jointly by the World Health Organisation and the Bill and Melinda Gates Foundation, which pinpoints Nigeria as the second worst case in neonatal deaths. The study concludes that it may take countries like Nigeria some 150 years before they could meet up with newborn survival rates in the USA or the UK!

However, rays of hope are emerging as new health facilities focus on reducing maternal and child mortality rates. In the forefront of such facilities is the Mother and Child Hospital, Akure, which the representatives of the World Bank and the United Nations Children's Fund have described as a model not just for Nigeria but also for Africa and even the world. Although originally conceived as the apex of the now famous Abiye (Safe Motherhood) Programme, it has since taken a life of its own, attracting patients beyond this base and even beyond the state. More importantly, it has reduced maternal and child mortalities much faster, and at rates higher, than comparable facilities in Nigeria and beyond. And it has been able to record these achievements by maximising costs and the utilisation of resources. Today, the MCHA is a tourist attraction, in addition to being a pregnant mother's dream hospital.

To better appreciate MCHA's contributions, a tour of the facility and an appraisal of its operations are necessary. This appraisal is based on four visits to the hospital, the most recent of which were on August 20 and 21, 2011, and on extended interviews of the Chief Medical Director, Dr. Olawale Lawal Oyeneyin, who provided invaluable historical, policy, and statistical data. The appraisal also benefited from several conversations with Ondo State Governor, Dr. Olusegun Mimiko, who created the MCHA as the apex of the Abiye Programme. A World Bank finding, before he assumed office, that Ondo State had the worst maternal and child mortality rates in the South-West made the programme's implementation the more urgent.

Construction work on the MCHA commenced within three months of Mimiko's assumption of office and the hospital opened for business by the end of his first year in office. According to Oyeneyin, "the MCHA is a premier, purpose-built, state-of-the-art, 100-bed facility dedicated to the care of pregnant women and children less than 5 years of age". Its primary objective is to provide qualitative and critical medical interventions to pregnant mothers and babies in order to reduce maternal and child mortalities in the state by 50 and 30 per cent, respectively, by the year 2013.

The MCHA was designed, equipped, and staffed precisely to achieve this objective. The main hospital building is a sprawling, comprehensive, and integrated facility, housing ante-natal, labour, post-natal, neo-natal, and paediatrics wards. In addition, there are an out-patient clinic and a casualty room. Strategically located around these units include an intensive care unit; anaesthesia unit; operating theatre; pharmacy; a blood bank; laboratory; radiology; and a dietetics department. There are also service units, including general administration, accounts, internal audit, stores, transport, tailoring and laundry, and maintenance departments.

The hospital's staff strength has also increased from a handful at the beginning to 250 permanent staff 18 months later. This includes 16 doctors (nine in obstetrics and seven in paediatrics), 95 nurses, 40 health attendants and 50 janitors. According to the CMD, "aside from the janitors, we operate at a staff strength hovering between 50 and 70 per cent of the optimum".

What has been attracting attention to the MCHA is the use to which the facility has been put by this relatively small group of dedicated staff, the outstanding results achieved so far, and the vision and dedication of relevant actors. By September 4, 2011, 12,963 pregnant women and 16,877 children (3,611 as paediatric inpatients) had been registered and treated. 6,952 safe deliveries had been conducted, 1,196 by caesarean section. With an average of 20 deliveries daily, the MCHA is now the busiest maternity centre in Ondo State and one of the busiest in the country. Twenty per cent of patients are non-residents of the state, a testimonial to the hospital's increasing popularity and its safety perception index.

The 47 maternal deaths encountered so far yielded a maternal mortality ratio of about 680 per 100,000 deliveries. This is less than the national average of over 800. Even much less is MCHA's pre-natal mortality rate (that is, losses from about 7 months of pregnancy to the first week of birth) at 66 per 1000 births, about half the national average. Compared to older facilities, such as university teaching hospitals, the MCHA is clearly ahead of the curve in reducing maternal and child mortality rates.

These achievements have drawn universal applause. It is only appropriate to give the last words to some of the hospital's numerous visitors. Shreelata Rao Seshali, Social Development Specialist, The World Bank: "I did not expect to see such an efficient and excellent hospital today, so I thank you for this experience. This is a tribute to political will teamed with professional dedication". Margaret Hempel, Director Ford Foundation Group: "This is an impressive facility that will help women here and around the country". Dr. Ogunbayo, Nigeria Governors' Forum, Abuja: "Highly functional and impressive hospital, clearly well thought out". Moshe Ram, Ambassador of Israel: "The most impressive hospital I've visited in Nigeria". Finally, Professor O. Akinkugbe, Emeritus Professor of Medicine: "This is revolutionary, well thought out, and a glowing testimony to team work. Congratulations".

Thursday, July 26, 2012

SAHURDA BAYAT PİDE MÜCVERİ VAR:))








Ramazan ayının güzelliklerinden bir de sıcacık puf puf bol susamlı,yumurtalı pidelerdir...

Biz hiç doymayacağımızı sanarak pideleri bol bol alır,ee yenmeyip bayatlayınca mutlaka onları değerlendiririz..

Pizalar,kıtır ekmekler,galeta unları daha neler neler yaparız..

İşte bu tarifte bu güzel değerlendirmelerden biri..

Hemencecik olan yağsız ,lezzetli bir mücver tarifi...








MALZEMELER:








  • çeyrek bayat pide






  • 1 küçük kabak






  • yarım demet maydonoz






  • 2 dal taze soğan






  • 1 yk kadar köy peyniri






  • 2 yumurta






  • yarım çay bard.süt






  • yarım çay k.kimyon






  • yeteri kadar tuz






YAPILIŞI:






  • kabağı rendeleyip suyunu sıkalım.üzerine kıyılmış taze soğan ve maydonozu ekleyelim.






  • bayat ekmeklerimizi iyice ufalayalım,yumurtayı kırıp sütü ekleyelim.






  • peyniri ve baharatları da ekleyip karışımımızı çatalla çırpalım.






  • 2-3 yk kadar z.yağı koyduğumuz tavaya 1 er yk döküp arkalı önlü pişirelim...






AFİYETLE..SIHHATLE..HAYIRLI GECELER...

Wednesday, July 25, 2012

ilik aranıyor...









İnsanın fotoğrafa baktıkça içi acıyor Rabbim tez zamanda şifa versin İnşaAllah...



hanife'nin blogunda görüp yayınladım bir nebze faydamız olursa ne mutlu...








Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 1.5 yıldır lösemi tedavisi gören ve ilik nakli bekleyen 2 yaşındaki Defne Kurşun’un babası Metin Kurşun (37), sosyal paylaşım sitelerinden kızı için uygun ilik aramaya başladı.








Kurşun ailesinin kızları Defne, Şubat 2011’de rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. Bir ay sonra konan teşhisle Defne’nin lösemi olduğu tespit edildi. Doktorlar kızın iyileşme ihtimalinin yüzde 15 olduğunu söyledi. Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Onkoloji Bölümü’nde kemoterapi tedavisine başlandı. Kasım 2011 yılına gelindiğinde hastalıkta büyük bir gerileme oldu. Defne eski sağlığına kavuşmaya başlamıştı ve koruyucu tedaviye geçilmişti.








Koruyucu tedavi devam ederken, mayıs ayında Defne’nin hastalığı tekrarladı. Doktorlar aileye tek çarenin ilik nakli olduğunu söyledi. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’ndeki Kemik İliği Bankası’yla temasa geçildi. Ancak uygun ilik bulunamadı. Metin Toprak, kızı için sosyal paylaşım sitelerinden yardım istemeye başladı. Facebook’tan “Hayat kurtarmak kahramanlıktır, Defne’yi kurtaracak kahraman arıyoruz” sloganıyla kampanya başlatan, Twitter’dan #defneilikarıyordiye yardım isteyen Metin Kurşun herkesin duyarlı olması gerektiğini belirtti.

Saturday, July 21, 2012

Kaymaklı Kayısı Nasıl Yapılır?

Anasayfa > Tarifler 20 Tem 12

Kaymaklı Kayısı  İçin Gerekli Malzemeler

  • Yarım kg. kuru kayısı,
  • 1 su bardağı ceviziçi,
  • 2 çorba kaşığı bal veya toz şeker,
  • 2 yemek kaşığı tereyağı,
  • 4 çorba kaşığı toz şeker,
  • biraz hindistancevizi veya yeşil fıstık.

Kaymaklı Kayısı  Yapılışı
Kayısılar yıkanır 10-15 derecede ılık suda ıslatılarak süzülür. Diğer tarafta ceviz havanda dövülür. İçine bal veya toz şeker koyularak iyicekarıştırılır. Süzülen kayısıların kanatları açılı ikiye ayrılır. Kanatların bir tarafına cevizli iç koyularak, diğer kanat üzerine kapatılır, sıkıştırılır. Yağlanmış fırın tepsisine bir sıra halinde dizilir. Bir çay barağı su üzerinde gezdirilir. Kayısıların üzerlerine küçük parçalar halinde tereyağı koyulur. Dört kaşık toz şeker serpilerek sırında 20-25 dakika pişirilir. Servis tabağına alınarak üzerine hindistancevizi veya yeşil fıstık serpilerek servis yapılır.

VN:F [1.9.18_1163]

Bunu oylayın!

Rating: 10.0/10 (1 vote cast)

Kaymaklı Kayısı Nasıl Yapılır?, 10.0 out of 10 based on 1 rating

Friday, July 20, 2012

Derya Baykal Nako Örgü Modelleri

Submitted on

Temmuz 18, 2012 by

admin




Derya Baykal Nako için hazırladığı örgü örnekleri ve modelleri sizlerle hanımlar…




Uzun süredir sizlerle örgü konusu paylaşmıyoruz hanımlar. Ama bu örgü konusunu çok beğeneceksiniz Derya Baykal’ın bizler için hazırlamış Nako örgü teknikleriyle bizlere sunduğu bu örgü modellerini sizler için bir araya getirdim umarım beğenirsiniz. Derya baykal nako örgü modelleri sizlerle hanımlar…




2012 Örgü modellerine bakmak isterseniz buraya tıklayın…








 




Bir önceki yazımız olan Tığ işinden güllü patik modeli ve yapılışı başlıklı makalemizde tığ işi güllü patik hakkında bilgiler verilmektedir.

Wednesday, July 18, 2012

Çilekli Kek Tarifi









Lezzetli bir çilekli kek yapabilmek için malzemeler oyunumuzda.Oyun MOUSE ile oynanıyor.Size gösterilen şekilde kekimizi yapın.


































Tuesday, July 17, 2012

Şarapcı abiden inciler (Rina)

Monday, July 16, 2012

Kendimi Kaybettim, Hükümsüzdür.


Merhabalaaar,






"Ah bunu da çekmeliyim, bunu da bloğa koymalıyım" diye diye gezdiğim İstanbulumdan selamlar efendim.


Tatil arası post molası verdim ve geldim bloğumun başına.


Geçenlerde gittiğimiz kumaş pazarında kelimenin tam anlamıyla kendimi kaybettim.


İstanbulda olan şanslı tasarımcılar içinde bu pazarı tanıtmamak olmaz dedim, booool görselli,  alelacele hazırlanmış bir post ile baş başa bırakıyorum sizi.




















Danteller, güpürler, fistolar ve ciğerci dükkanında bir ponti :)































Kocamustafapaşa salı pazarına ait bu görseller pazardan ayrı bir sokakta kurulan kumaş pazarında çekildi.
















































Al sana fermuar :)













Düğme mi istemiştin?

















Ahh danteller :)













Bu tezgahtqan kaldırdığım ganimet aşağıda :)
















































Gelelim bunlar arasından benim seçtiklerime.


 Düğmeler, aparatlar. Şu denizyıldızı beni yüzük yap diye yalvarmıyor mu?

Yıldızların tanesi 50 kuruş :)









































Baykuş :)




















Arayıp da bulamadığım zımbalar.

























Düğmelerin ise paketi 1 liraydı. Bir pakette de en az 20-30 tane vardı.






































Bu dantellerin tanesi 50 kuruştan.

Bu arasında bulduğum hazır güllerle ilgili kötü planlarım var, pontiden önce pontiden sonra olacak tam anlamıyla :)














Ve kumaşlar,


Önce şifonlar ;


















Bu iki kumaş neredeyse 2 maxi etek çıkacak boyutta ve 2.5 tl, diğerleri ise 1 maxi etek boyutunda ve 1'er tl.














İşte favorilerim, görür görmez biri elimden alacakmışçasına atıldığım neon danteller :)

Parçası 1 tl den.
























Diğer danteller




















Şu kalpli dokuya bayıldım...

Bu dantel kumaşlarında parçası 1 ya da 2 tl.













Diğer kumaşlar




















Yine arayıp bulamadığım kristal tül 













Vee son olarak pek beğenerek aldığım kolyem. 1 tl .






Nihayet bitti, halim görülmeye değerdi.


Nereye bakacağımı, ne alacağımı öyle bir şaşırmışım ki alışveriş bittiğinde harcadığım meblağa eve gidene kadar şaşırmaya devam ettim o_o


Fiyatları ise fikir edinmek isteyenler için yazdım. Hem takı tasarımcılar, hem de dikiş meraklıları bu pazarı kaçırmamalı derim. Bana ilaç gibi geldi.










Sırada eminönü maceram var. 


Bloğumla düzgün şekilde ilgilenmeyi çok özledim, ama zaten tatili yarıladım bile.


İlgilenemediğim bütün blogdaşlarıma ve izleyicilere sevgiler saygılar :)